Düşün bir... Şu anda Alaska’nın Andreanof Adaları’ndan birinde bir deprem olsa?

Bilim insanları yeni bir gezegen keşfetse?

Antwerp’de yaşayan kuzeninin seninle paylaşmak istediği çok güzel bir sürprizi olsa?

Bütün bu haberleri ne kadar sürede nerelerden öğrenirdin? 

Peki öğrendiklerinin doğru olduğuna nasıl inanırdın? 

İletişim çağında yaşayan bizlerin, medyanın verdiği iletileri yalnızca tüketmemesi, bunları eleştirel bir bakış açısıyla ele alabilmesi gerekiyor. Medya ile doğru ilişkiler kurabilmek ve medyayı yaşamlarımızda doğru konumlandırabilmek de medyayı iyi anlayabilmekten geçiyor.

Medya okuryazarı olmak, bir yaşam becerisi ve korunma biçimidir. Tıpkı doğru beslenme alışkanlıklarını, diş fırçalamayı ya da temizlik kurallarını öğrendiğimiz gibi medyayı doğru algılama ve kullanma becerilerini de öğrenmek durumundayız.

İşte bu kitabın amacı, çocukların medyayı doğru kullanabilmesi için doğru soruları sorabilmelerine yardımcı olmak, nitelikli bir medya iletisi yaratıcısı, üreticisi ve de tüketicisi olabilmelerini sağlamak.